Türkiye’nin en sıcak illerinden birisi Şanlıurfa. Havası sıcak, insanı sıcak, kebabı sıcak, kahvesi sıcak, konuşması sıcak ve hararetli, tartışmaları daha da sıcak. Velhasıl sımsıcak bir şehir işte Şanlıurfa. Bütün bu sıcaklıklar elbette siyasetine de yansıyor memleketimizin. Bu siyasi sıcaklık seçim atmosferine girildiğinde daha da artıyor. Genel seçimlerden sonra şimdi de yerel seçimlerin sıcaklığı sahaya yansımaya başladı.
Millet İttifakında işler karışınca Cumhur İttifakında da hesaplar yeniden yapılmaya başlandı. Özellikle AK Partide kartlar yeniden dağıtılacak gibi. İşin içine bir de ilçe ve il kongreleri girince ortalık talepkar siyasetçilerden geçilmez hale geldi. Muhtarlık, belediye meclis üyelikleri, ilçe ve il yönetim kurulu üyelikleri, ilçe belediye başkan adaylıkları, büyükşehir belediye başkan adaylığı derken onlarca pozisyona yüzlerce aday adayı ortalıkta dolaşmaya, temaslarda bulunmaya çalışıyor.
Son ÖTV düzenlemeleri, zamlar ve olumsuz ekonomik gelişmelerden sonra AK Parti’nin yerel seçimlerde işi (şimdilik) oldukça zorlaştı. Bütün bunlara siyasi ve bürokratik kadrolaşmada Şanlıurfa’ya önemli ve kayda değer bir şeyler verilmemesini eklerseniz durum daha da vahim hale gelir. Bu vahim tabloya bazı vekillerin, ilçe belediye başkanlarının başarısızlıklarını da ilave ettiğinizde AK Parti’nin çoğu zaman çantada keklik gördüğü seçimler bu sefer sürprizlere gebe gibi görünüyor.
Televizyon programlarında sözüm ona projelerini anlatmaya çalışan bazı başkanlar bir yandan yerlerini garantiye almaya çalışırken bir yandan da acaba Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olabilir miyim beklentisini ortaya koyuyor.
Önemli ve kalıcı hizmetler, projeler ve ilçelerinin geleceğini kurtaracak vizyonlar oluşturamayan başarısız belediye başkanları Genel Merkez tarafından ciddi bir incelemeye tabi tutulacak diye duyduk. Umarım ve duyum doğrudur. Çünkü Şanlıurfa merkez ve ilçelerine halkın içerisinde kalabilmiş, vitrine ve türbine oynayan değil geleceği kuşatacak projelere imza atabilen, görevini hakkıyla yapabilen, akraba ve dostlarını değil bütün vatandaşları düşünen belediye başkanları gerekiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül pandemi gibi, deprem ve sel gibi çok büyük felaketler içerisinden geçerek elinden gelenin de ötesine geçebilmeye başardı. Bir yandan yıllardır kangren haline gelmiş ve kimsenin yıkamadığı yapıları yıkarak şehre nefes aldıran Başkan Beyazgül diğer yandan sosyal belediyecilikte çok önemli örnekler sergileyerek halkın takdirini kazandı. Parklar, bahçeler, sosyal alanlar, kalıcı sosyal aktiviteler, açılan yollar, bulvarlar, halk ekmek fabrikası, istihdama yönelik diğer atılımlar ve daha nice önemli adımı bu anlamda sayabiliyoruz.
Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat sakin, kapsayıcı, yerinde ve zamanında aldığı kararlar ve isabetli uygulamalarla iyi bir merkez ilçe belediye başkanı profili çizdi. İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi, Gastronomi Merkezi, yeni parklar, imar düzenlemeleri, sosyal etkinlikler, Büyükşehir Belediyesi ile sağladığı başarılı koordinasyon gibi önemli adımlar Başkan Canpolat’ın hanesine artı olarak yazıldı.
Cevahir Asuman Yazmacı başta olmak üzere seçilen bazı vekillerimiz de atıkları adımlar, gösterdikleri samimi çabalarla bu dönemde başarılı profiller olarak yollarına devam edeceklerinin olumlu ve güzel işaretlerini gösterdiler. Diğer bütün vekillerimizden ve bütün siyasi yetkililerimizden aynı iyi niyetli çabaları ve samimi gayretleri memleketimiz adına bekliyoruz.
Bazı belediye başkanları ve siyasiler ise bu anlamda resmen sınıfta kaldı diyebiliriz. Yerel seçimlerde bütün bu detaylar her anlamda yeniden değerlendirilmesi gereken önemli hususlardır. Genel seçimlerde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hatırına AK Parti’ye önemli oranda bir oy verilmiş olabilir. Ancak bu yerel seçimlerde de aynısı olacak anlamı taşımıyor.
Geçen dönem İstanbul seçimlerine bakarsanız bu gerçeği daha iyi görürsünüz. AK Parti her şeye rağmen İstanbul’u kazanamamış, iptal edilen ve yeniden yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin tekrarında ise ciddi bir hezimet yaşamıştı. AK Parti iyi bir yerel seçim değerlendirmesi yapmak istiyorsa bu İstanbul seçimlerinde yaşananları önüne koymalı ve her şeyi yeniden düşünmelidir.
Şanlıurfa için de aynı gerçek söz konusudur. Nasıl olsa kazanırız düşüncesi bu seçimlerde pek çok insanı hayal kırıklığına uğratabilir. Hem seçim stratejisi hem de belirlenecek adaylar yerel seçimlerde en önemli faktörlerdir. Herkes buna göre ayağını denk almalı ve halkın tercihlerine saygı duyarak hareket etmelidir.