Mahalli seçimlerin üzerinden 100 günden fazla bir zaman geçti. Siyasette ve iktidarda 100 gün kavramı önemlidir. İlk değerlendirmeler bu sürenin sonunda yapılır. Varsa eksikler ve yanlışlar ifade edilir. Umulan ve beklenen noktaya ulaşılıp ulaşılamayacağı bu süre sonunda yeniden gözden geçirilir. Gerekirse hedefler revize edilir. Sonra yola yeni bir heyecan ve azimle devam edilir.

Büyükşehir Belediye Başkanı M. Kasım Gülpınar hizmet, dürüstlük, adalet, gayret, samimiyet ve daha pek çok önemli konuda halkın beklenti çıtasını epey yükseltti seçimler öncesi. Gerek kendisi, kişiliği, ailesi, geçmişi, söylemleri, hassasiyetleri ve gerekse vaatleri ile bu çıta yükseğe konuldu ister istemez. Zaten seçmen de bu beklentilere göre tepkisini sandığa yansıttı ve seçimi M. Kasım Gülpınar kazanmış oldu.

Şimdi ilk 100 günde her söylenen yapıldı desek doğru olmaz. Hiçbir şey yapılmadı desek bu da haksızlık olur. Bu sürede doğru şeyler yapılmaya çalışıldı diyebiliriz. Büyükşehir bünyesindeki eksikler, yanlışlar ve ihtiyaçlar görülmeye ve buna göre bu işlerin altından kalkabilecek bir ekip kurulmaya çalışıldı. Hala da bu çalışma devam ediyor diyebiliriz. Bazı daire başkanlıklarına veya mevkilere monte edilmeye çalışılan isimlerden kısa sürede vazgeçildi. Yerlerine başka isimler bulunmaya çalışıldı. Bu atamalarla ilgili yanlışları, eksikleri ve zaman zaman yaşanan tutarsızlıkları şimdi eleştirmek için erken.

Vatandaşların pek çoğunun olduğu gibi bizim de Başkan M. Kasım Gülpınar’dan yüksek beklentimiz var. Sonuna kadar attığı her doğru adımı alkışlayacak ve yanında duracağız. Bunu hem bir aile yadigârımız olduğu hem Merhum Muhterem Cenap ağabeyimiz hem de bizzat kendisine olan sevgimiz ve vefamızdan dolayı yapacağız. Fakat bunu yaparken yanlışları, eksikleri de usulüne uygun bir biçimde kendisine ileteceğiz. Biz Başkan Gülpınar’ın dürüstlüğüne, samimiyetine, gayretine, Urfa’ya hizmet etme arzusuna, temiz siyaset kavramının içini dolduracağına yürekten inanıyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanımız M. Kasım Gülpınar’a bu ilk 100 gün sonunda halkın nezdindeki kredisinin aynı şekilde devam ettiğini hatırlatarak şunu söylemek istiyorum: Sizi gerçekten samimi olarak seven ve başarılı olmanızı isteyen, sizden hiçbir çıkar ya da menfaat beklemeyen, kişiliğinize ve hedeflerinize inanan insanlarla daha fazla istişare etmeniz gerekiyor. İsim isterseniz özelde bu isimlerden bazılarını size iletebiliriz. Çünkü biz sizin başarılı olmanızı istiyoruz ve bunu da memleketimiz için istiyoruz.

Bu Şehrin Valisi Ne Yapar?

Şanlıurfa valiler açısından oldukça şanslı bir şehirdir. Pek çok vali memleketimize önemli hizmetler yapmış ve isimlerini Şanlıurfa’nın sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel ve sosyolojik tarihine yazdırmışlardır. Şanlıurfalılar halkın içerisindeki valileri sever. Fakir zengin demeden, esnaf tüccar demeden, köylü şehirli demeden bu kentin her kesimi ile samimi irtibat kurabilmiş valiler çok başarılı olmuşlardır.

Şimdi görevde olan valimiz böyle bir profil ortaya koyabiliyor mu diye sormak istiyor ve takdiri size bırakıyorum. Mesela Balıkesir’den gelen konukların sık sık Vali Konağında ağırlandığını biliyoruz. Elbette ağırlanır, Urfa misafirperverdir, konukseverdir. Valimizin de öyle olması gerekir. Ama Vali Konağında Şanlıurfalılardan kimler, ne kadar ağırlanmıştır? Valimiz memleketimizin en ücra mahalle veya köylerinden ne kadarını ziyaret edebilmiştir? Kaç tane fakirin sofrasına oturmuş, hangi garibanların sorunlarını dinlemiş ve ne kadarını çözebilmiştir?

Bir şehrin sosyolojisini, kültürünü, insanını, bu insanların beklentilerini iyice hazmetmeden o şehirde kalıcı izler bırakılamaz diye düşünüyorum. Biz ne söylüyorsak memleketimiz için söylüyoruz.