Depresyon nedir ?
Depresyon genel olarak ruhsal çöküntü anlamına gelmekle birlikte; kişinin haz durumlarında artma veya azalma , yeme-içme durumlarında artma veya azalma , bedensel enerjisinde artma veya azalma ve daha önceden ilgi duyduğu durumlara karşı zevk alamama şeklinde açıklanır.
Depresyondaki birey : bir şeyler yapmak isteği oldukça azalmış ve yine bu dönemde oldukça düşük bir enerjiye sahiptir. Her şeyin anlamsız olduğunu sıklıkla ifade eder. Genellikle kişiler çökkün bir ruh hali ve keyifsiz bir duygulanıma sahiptir. Bu durum yaşandığında kişi daha önce severek yaptığı şeylere karşı ilgisini kaybeder ve zihinsel bir yorgunluk içerisine girer. Bu yorgunluk; kişinin hareket etmesi için gerekli enerjiyi karşılamayacağı için kişi; gündelik faaliyetlerinde bile gerekli dinçliği ve uyanıklık halini kendinde bulamayabilir. Bu durumda da sürekli yorgun olduğunu ifade eder. Bu zihinsel yorgunluk kişilerde hafıza ve konsantrasyon problemlerini de yanında getirir. Bunların yanında, birde ; yeme içme konusunda bir çöküş veya yüksek düzeyde bir artış gözlenebilir. İnsanlar stresli zamanlarında genellikle ağız bölgesini ya fazlaca kullanır ya da tam tersi pek kullanmaz. Buna depresif regrasyon denilir. Depresyon halinde ortaya çıkan bu gerileme de (depresif regrasyon) bazı bireyler yeme-içmelerinde, alkol sigara tüketimlerinde artışlar gözlenirken; bazılarında yine tam tersi bir iştah kapanıklığı ortaya çıkabilir. Bu kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kişilerin bu iştah problemleminin depresyon halinde ortaya çıkması oldukça olağandır. Birde bazı ağır depresif bireylerde depresyona eşlik eden intihar düşünceleri de ortaya çıkabilir. Depresyon genel hatlarıyla yukarıda ifade ettiğimiz belirtileri içerir.
Peki her morali bozuk olan , kendini kötü hisseden depresyonda mıdır ?Depresyon teşhisinde ayırıcı detay nedir ? Bu sorunun cevabına bir bakalım..
Diğer durumlardan farklı olarak burada önemli olan zamandır. Yukarıda bahsettiğimiz belirtilerin en az 10-15 gün boyunca devam etmesi ,kişinin sosyal ve pratik hayatına etki etmesi nihayetinde bir birey için depresyon teşhisi alabilmesinde yeterlidir. Bu gün ki şartlar altında depresyon oldukça sıradan ve olağan bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşadığımız dünyanın , sosyal çevremizin bugün ki hali ; ortada var olan realite ve yeni dünya düzeni içerisinde kitleler içerisinde ki yalnızlıklarımız sonucu etrafımızda ki bir çok insan (5 kişiden 4 ü) depresyon yaşıyor . Depresyonun bu kadar insanda ortaya çıkmasının getirmiş olduğu sıradanlık ve olağanlık bu hastalığının öneminim ağırlığı ile ilgili değildir. Nitekim depresyona eşlik eden intihar düşünceleri oldukça ciddi sonuçları olan bir hastalık olduğunu bizlere hatırlatmaktadır
Peki ben neden sürekli bir şeyleri unutuyorum? Neden sürekli dalgınım ? Odaklanamıyorum ve dikkatim çabuk dağılıyor .. Bu durumun depresyon ile ilgisi nedir ?
Unutkanlık depresyonun temel bir bileşeni olup ,depresyonun zihinsel belirtilerinden biridir.
Maskelenmiş veya örtüşmüş depresyona bir daha bakalım .
Maskelenmiş depresyon
Depresyonun bilişsel duygusal veya fizyolojik belirtileri vardır . Belirgin bir depresyonda bu üç ayakta görülebilir . Yani kişi duygusal olarak çökkün , bilişsel olarak hafıza problemleri yaşayan , fizyolojik olarak ise sindirim problemleri yaşayan bir birey olarak karşımıza gelebilir . Ancak maskelenmiş depresyonda bahsettiğimiz bu 3 ayak ( bilişsel - duygusal-fizyolojik) birlikte ortaya çıkmaz . En belirgin olan şey ; kişinin içten içe mutsuz olmasıdır . Bu hem kişi tarafından çoğunlukla çevresi tarafından da hissedilir ama bu dikkat çeken bir süreç değildir . Kişiler bu durumu genel olarak biraz stresliyim diye geçiştirirler . Fakat maskelenmiş depresyonda hayatımızı zorlaştıran , pratikliğimize zarar veren mütemadiyen anlamlandıramadığı davranışlar ortaya çıkar .
Örneğin : bir kadının kendi ihtiyacı olmamasına rağmen poşetler solusu alışveriş yapması
Örneğin : bir kadının aniden koca bir evin temizliğini üstlenmesi ve bu konusa ısrarcı olması
Örneğin : sürekli ev,araba, iş yeri anahtarları kaybetme ; nerede olduğunu hatırlayamama
Örneğin : randevu verilen insanların görüşmelerine geç kalma, umursamama
Örneğin : geç saatlerde uyuyup; erken saatlerde mi uyanmak zorundalığı eylemi
Örneğin : sürekli baş ağrıları şikayetleri
Örneğin: kişinin temel de yalnızlığını paylaşacağı bir hayvan beslemek olması, sosyalleşmeden uzak kaçması
Örneğin : sürekli ‘’halleriz’’ ifadesi fakat sürekli erteleme
Bu hareketler, olaylar, durumlar genel olarak dağınık şekillerde ortaya çıkabilmekte ve önemli derecede kişinin hayatını zora sokmaktadır .
Kişilerin sosyal yaşamları
Problemden müzdarip kişilerin rutin olarak tam zamanlı bir işleri olup , günlük sorumluluklarını yetirmeye çalışan ,spor yapan, eğlenmeye çalışan sosyal bireylerdir.Herşey normal görünür ,fakat; maskelenmiş depresyonda depresif belirtiler davranışlarımızın arasına gizlenmiş gibidir .Bunun sosyal hayatımızdaki tezahürüne bakacak olursak bir örnek ile: Sosyal çevresine sürekli gülücükler saçan kişiler aslında içerisinde ki mutsuzluğu bu davranışı ile örtmeye veya gizlemeye çalışıyordur . Bu örtme ve gizleme süreci bilinçli bir süreç değildir. Kişi bu durumu bilerek veya isteyerek yapmaz. Yine bu maskelenmiş depresyon yaşayan kişi; etrafında ki insanlara bu mutsuzluğunu belli etmemeye çalışırken ; karşıdan gelen tekliflere hiç hoşlanmadığı ve sevmediği halde davete hayır diyemeyebilir ve katılabilir . Tüm sosyal çevresinde çeşitli maskeler takınabilir . Fakat kişi burada mutluluğunu gizlerken yoğun bir stres yaşamakta olabilir ve bu stres kişide öfke başta olmak üzere çeşitli duygulara dönüşebilir. Bu duygulardan şiddeti ve kontrol problemlerini ortaya çıkarması sebebiyle öfke duygusu yine maskelenmiş depresyonun bir sonucudur. Kişi mutsuzluğunun asıl sebebini veya kişisini veya olayını tespit edemediği için ;bu öfkeyi en yakınından en sevdiklerininden öfke nöbetleri şeklinde çıkartabilmektedir . Burada da pasif agresif olgusu ortaya çıkmaktadır . Durduk yere çocuğuna kızan , eşine sinirlenen ve daha sonra pişman olan bir çok insan etrafımızda vardır.
Peki bir insan neden depresyonunu gizler; bu depresyon neden maskelenir?
Depresyonun genel çerçevesi belli olsa da her insanda farklı şekillerde ortaya çıkabilir . Özellikle duygularını açık bir şekilde ifade edemeyen ; depresyonun ayıp olarak niteleyen , semptomları dini değerler ile bağdaştıran ve bunun bir inanç eksikliği kaygısını enjekte eden veya modern bir toplumda kişinin enerjisinin boşaltımı sağlayamaması , amaçlarındaki mükemmeliyetçilik algıları , depresyonu süreçte eşlik eden bir durum olarak değerlendirip , süreç bittiğinde depresyonunda ortadan kalkacağı inancının mevcudiyeti toplumlarda, kişilerin; yaşadığı olayları , duyguları tanımlayamamaları ; farklı bir isim , olay , durum altında değerlendirerek yaşamış olduğu depresyonu maskelemeleri veya örtmesine sebep olmaktadır .
Örnek vermek gerekirse ; bugün teknoloji toplumunda örtülmüş depresyon; gerçek hayatta yaşanılan durumların , sanal maskeler ile kimliksizleştirerek ; anonim bir şekilde sanal hayatta can bulması ve buna tabi olan sosyal anksiyetik bireylerin telefon bağımlısı olması şeklindedir . Yani bir bireyin telefon bağımlılığı yine mutsuzluğunun form değiştirmiş halidir.
Teşhis konularken dikkat edilen 6 Bileşen:
Maskelenmiş Depresyonda 6 Bileşeni
‘’1. Kişi mutsuzdur .
2. Sağlık ve hafıza problemleri yaşar . ( eklem kas ağrıları ve unutkanlık )
3. Maskeleme ( iyim ama biraz stresliyim )
4. Bahane ( çok çalışıyorum)
5.Öz değer kaybı ( kişinin kendine yönelik algıların zayıflaması ve değer kaybetmesi)
6.Yer değiştirme ( mutsuzluğun öfke ile yer değiştirmesi’’