Glokom: Erken Teşhisle Görme Kaybı Önlenebilir
Göz içi basıncının artması sonucu optik sinir hasarına yol açan glokom, tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına neden olabilen ciddi bir göz hastalığı olarak her yaş grubunda görülebiliyor.
Balıklıgöl Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Bahar Gülbeyaz, glokom hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Gözde bulunan aköz sıvısının drenajındaki bozulma ya da üretiminin artması sonucu gelişen glokom, özellikle 40 yaş üstü bireylerde daha sık görülüyor. Erken teşhis edilmediğinde ise görme kaybı riski taşıyor.
Belirti Vermeden İlerleyebiliyor
Glokom, açık açılı ve kapalı açılı olmak üzere iki ana tipe ayrılıyor. Açık açılı glokom, toplumda en yaygın görülen tür olup genellikle belirti vermeden ilerliyor. Görme bulanıklığı ya da ağrı hissedilmediği için hastalar uzun süre hastalığın farkına varmayabiliyor. Görme alanını yavaşça daraltarak ilerleyen bu hastalık, merkezi görüşü koruduğundan teşhisinin gecikmesine neden olabilir.
Kapalı açılı glokom ise daha nadir görülen bir tür olup, ani göz içi basıncı artışı ile şiddetli göz ağrısı, bulanık görme, göz kızarıklığı, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtilere yol açabiliyor.
Düzenli Göz Muayenesi Kritik Öneme Sahip
Glokom, görme sinirinde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilen ve sinsi ilerleyen bir hastalık olduğundan, erken teşhis büyük önem taşıyor. Op. Dr. Bahar Gülbeyaz, özellikle 40 yaş üzeri bireylerin yılda en az bir kez göz muayenesinden geçmelerini öneriyor. Ayrıca, yenidoğan bebeklerde 1. ve 6. aylarda göz muayenesi yapılması gerektiğini belirtiyor.
Göz Sağlığınız İçin Düzenli Kontrolleri İhmal Etmeyin!