İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X platformundan yaptığı paylaşımda, Şifa Tıp Merkezi'nin belirli bir bölüme yönelik askeri operasyon yürüttüğünü belirtti.
Adraee, operasyonun hastane içindeki vatandaşları, sağlık ekiplerini ve hastaları hedef almadığını öne sürdü.
Operasyon öncesinde hastane müdürlüğüne konunun iletildiğini dile getiren Adraee, operasyon öncesinde hastaneden hasta ve sığınanlardan boşaltılması yönünde çabaların gösterildiğine işaret etti.
Öte yandan Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, söz konusu operasyonun başlatılacağına dair bilginin Şifa Hastanesi'ne verildiğini doğruladı.
Silah atışları başladı
Al-Jazeera televizyon kanalı canlı yayında telefonla bağlandığı Şifa Hastanesi Müdürü Münir el-Berş, hastaneye yönelik silah atışlarının ve bombardımanın sürdüğünü belirtti.
El-Berş, "Şayet hayatta kalırsak, görevimizi sürdüreceğiz, şayet şehit olursak cennette buluşuruz." ifadelerini kullandı.
Hastane içinden canlı yayında telefon konuşmalarına katılan siviller, saldırılardan dolayı, pencerelerden uzakta hastanenin iç koridorlarında kalmayı sürdürdüklerini kaydetti.
Her gün bir hurmanın yarısını yiyorum
Al-Jazeera'nın hastaneden kesintisiz süren telefon bağlantısına katılan Ahmed adlı bir sivil vatandaş, spikerin "yeme içme konusunu nasıl yapıyorsunuz" şeklindeki sorusuna karşılık, "Yanımda birkaç hurma var her gün bir hurmanın yarısını yiyorum." şeklinde cevap verdi.
Daha önce Sağlık Bakanlığı Facebook sayfasına yazan Bakanlık Sözcüsü Eşref el-Kudra, "İsrail işgali, iki saat boyunca şiddetli bombardıman ve yoğun silah atışlarını sürdürerek, Şifa Tıp Merkezi'ni dört bir yandan kuşattıktan sonra burada bulunan herkesi ölüm çemberine sokuyor." ifadesini kullandı.
Kudra, Şifa Hastanesi içinde 1500 kişilik sağlık ekibi ve 7 bin kadar sığınmacı olduğuna dikkat çekti.
Filistin Sağlık Bakanı Keyle: Şifa Kompleksi'ndeki kişilerin hayatlarından tam sorumlu olan işgal güçleridir
Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, Gazze Şeridi'ndeki Şifa Hastanesi'nde sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş sivillerin hayatlarından İsrail güçlerinin sorumlu olduğunu belirtti.
Filistin haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Keyle, "İsrail işgal güçlerinin Gazze'deki Şifa Tıp Kompleksi'ni kuşatarak, bombalayarak insanlığa ve sağlık personeline ve hastalara karşı yeni bir suç işlediğini" söyledi.
"Şifa Kompleksi'ndeki sağlık personelinin, hastaların ve yerinden edilmiş kişilerin hayatlarından tam sorumlu olan işgal güçleridir." diyen Keyle, İsrail güçlerinin hastaneyi bombalayarak insanlığa karşı yeni bir suç işlediğini dile getirdi.
Gazze hükümeti: Şifa Hastanesi'nin basılması savaş suçudur
Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, "İsrail, Şifa Hastanesi'nin direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat edemeyecek." dedi.
Sevabite, İsrail işgal güçleri tarafından Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlenmesinin bir savaş suçu olduğunu söyledi.
İsrail'in, Şifa Hastanesi'nin Gazze'deki direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat etmeye çalıştığını ancak bunda başarısız olacağını dile getiren Sevabite, "İşgal güçlerinin, hastaneye silahlar sokarak belirli şekilde düzenleyip görüntülerini çekeceği" tahmininde bulundu.
Sevabite, Şifa Hastanesi'ne ilişkin yaptıkları girişimleri, şöyle anlattı:
"Birkaç gün önce tüm uluslararası örgütlere ve Kızıl Haç'a Şifa kompleksindeki yaralıların kurtarılması için çağrıda bulunduk, ancak onlar yanıt vermeyi reddettiler ve kendilerini işgalin hedefleriyle aynı hizaya getirerek olup bitenlerin sorumluluğunu üstlendiler."
Şifa Hastanesi Müdürü: Beni tutuklamak, öldürmek istiyorsanız hazırım ama iş birliği yapmam
Al-Jazeera televizyon kanalının, Gazze'deki Şifa Hastanesi'nden aralıksız canlı telefon bağlantıları sırasında Hastane Müdürü Dr. Munir el-Berş ile İsrailli bir subay arasında geçen konuşma dikkat çekti.
Spikerin ses kalitesinin düşüklüğünden dolayı bazı diyalogların tam anlaşılmadığını iletmesi üzerine Dr. Berş, İsrailli subayla arasında geçen telefon görüşmesini aktardı.
Berş, "Ben her gün yaralılarla burada muhatap oluyorum ve şehitleri görüyorum, onlara nasıl güvenebilirim. Onlara güven olmaz." dedi.
İsrailli subayın kendisinden aşağı inmesini ve komutanıyla görüşmesini istediğini belirten Berş, "Bu konu siyasi bir alan, ben doktorum. (İsrail askerleri) Aşağıda bodrum katında bir şeyler yapıyorlar ne yaptıklarını bilmiyorum." şeklinde konuştu.
Telefon görüşmesinde subayın, aşağı inmesi için kendisini ikna etmeye çalıştığını aktaran Berş, görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Beni hastalarımın arasından alıp tutuklamak ya da öldürmek istiyorsanız sorun yok hazırım ama iş birliği yapmam. Ancak onun yanına inip, istediği konuda onunla iş birliği yapmamı istemesi bunu kabul etmem. Subay, daha önce kafasında planlamış olduğu şeyi yapmak istiyor. Öncesinde kurguladığı olaylar ya da oraya koyduğu bir şeyler olabilir. Önceden hazırladığı bir kurguyu yanına yalancı bir şahit tutarak oynamak istiyor. Bodrumda neler hazırlıyorlar, gürültü yapıyorlar ne yapmak istiyorlar bilmiyorum. Yanında yalancı bir şahit olmasını istiyor, 'sonra şunları bulduk bunları bulduk' diyecekler. Çekim yapıp, görüntüyü medyada kullanmak üzere nasıl bir kurgu ve planla hazırlayıp ne yaptıklarını bilmiyorum."