Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Hastalıkları Uzmanı Doktor Hazal Muhsinoğlu, yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi;

''Cuma günü karne günü hem veliler, hem öğrenciler çok heyecanlı. Karne günleri pek çok öğrenciler için sevinç, gurur kaynağı olurken bazı öğrenciler içinde bir üzüntü ve kaygı nedeni olabilir. Çocukların bu kaygılarında da ailelerin karneleri aşırı anlam yüklemeleri etkili olmaktadır. Öncelikle çocuğun karnesi üzerinden her ne kadar kendi ismi yazsa da karne hem anne babaların karnesi hem okulun öğretmenlerin karnesi olarak düşünmeli ve buradan işe başlanmalıdır. Ebeveynlerin karne notları karşısında gösterdikleri aşırı tepkiler çocuklarda kaygıya yol açabilir. Bu nedenle ebeveynler karneyi eline aldıklarında çocuklarla konuşurken nasıl bir üslup içinde olduklarına dikkat etmelidirler. Ayrıca anne babaların çocuklarını kardeşleriyle ya da diğer çevredeki çocuklarla kıyaslamamaları gerekir. Çünkü bu tarz kıyaslamalar çocuğun yetersizlik duygularını arttırabilir. Övgülerini kırabilir. Muhakkak her çocuğun başarılı olduğu yönler vardır. Bunlar saptanmalı ve desteklenmelidir. 

Her ne kadar aileler düşük notlara fazla anlam yüklemeleri gibi yüksek notlara da çok aşırı anlam yüklememelidirler. Aşırı yüksek not alan çocuklara yapılan abartılı övgüler pahalı hediyeler de çok uygun bir yaklaşım değil. Bunlarda çocuğun başarı algısını etkileyebilir. İleriki süreçte çevreden hep bu şekilde beklentisi olabilir. Karşılanmadığı durumunda performansında düşme ve bir takım çevresiyle ilgili arkadaşlarıyla ilgili ilişkilerinde problem yaşayabilir.  Her çocuğun yaşamının her döneminde ne olursa olsun annesi ve babası tarafından koşulsuz bir şekilde sevildiğini bilmeye ve hissetmeye hakkı vardır. Çocuğun koşulsuz bir şekilde sevildiğini bilmesi hissetmesi hem kişilik gelişimi açısından hem de ruh sağlığı açısından oldukça önem arz etmektedir''